Nerede o eski bayramlar diyerek başlayan cümlelerin sonunda uzağa dalar gözler…
Pişmanlıklarla ziyaret edilen mezarlıklar…
Eski fotoğraf albümlerinde aranan hatıralar…
Akşam ezanını duyduğumuzda oruçlu olamasak da oruç açma heyecanını yaşayan, bayram sabahı hiç bir karşılık beklemeden erkenden kalkan hatta o gece yeni alınmış ayakkabılarıyla uyuyan çocuklardık biz,
Ne ara büyüdük?
Ne ara vurdum duymaz, selamsız, saygısız ve isyankar olduk. Ne ara unuttuk büyükleri, ne ara unutulduk..
AVM’lerde mağazalarda değil, sokak arasında plastik toplarla oynayan çocuklardık biz.
İkindi sonrası akşam üstleri ebabil kuşlarını yakalamaya çalışan, en büyük hayalleri alındıysa belki, iki tane muz yiyebilirim umudu taşıyan çocuklardık.
dık, dik, duk…
Bu bayramda bırakalım cümlelerin sonunu bitiren bu kelimeleri, gelin öyle bir sarılalım ki sevdiklerimize geçmişle birlikte kucaklayalım. Gelin öyle bayramlaşalım ki mezardakiler bile duysun. Gelin biz olalım.
Bayram Heyecanı ile dolu NİCE BAYRAMLARA..